“Eser UNICEF Türkiye Temsilciliği tarafından Türkçe’ye uyarlanmış ve baskıya hazırlanmıştır. Eserin bu sitede yayınlanması; RTÜK’ün UNICEF Türkiye Temsilciliğinden aldığı resmi iznine dayanmaktadır. Atıfta bulunmadan eser çoğaltılamaz veya kullanılamaz.”

SUNUŞ

Elinizdeki kitapçık, herhangi bir medya kuruluşunda görevli olup çocuklar ya da çocukları ilgilendiren konular üzerinde çalışan ya da çalışmak isteyen gazeteciler; radyo ve TV program yapımcıları için iş üzerinde eğitim amacıyla hazırlanmıştır. Kitapçık, özellikle çocuklarla yapılacak görüşmeler ve çekimler üzerinde durmaktadır.

Kitapçık ağırlıklı olarak medya çalışanlarına yöneliktir. Çünkü, çocuklara ilişkin birçok şeyi medya kanalından duyup öğreniyoruz. Dolayısıyla, gazeteciler, çocukları daha iyi anlamamızı  sağlama açısından önemli bir konumdadırlar. Birçok yetişkin, çocuklarının kendilerine söylediklerinden çok, medyada gördüklerine ve duyduklarına inanmaya yatkındır. O halde, çocuklara ilişkin bilgilerin özellikle üstün nitelikte olması gerekir. Çocuklarla görüşme yapmak ise, onlara ilişkin daha çok şey öğrenmenin en iyi yoludur.

Konu, Barbados, Kanada, İsrail, Filistin, Namibya, Kuzey İrlanda, İngiltere ve Romanya’dan çocuklarla birlikte araştırıldı. Çocuklar 8 ile 18 yaşlar arasındaydı. Sayulan bütün bu ülkelerde çocuklar, kitle iletişim araçlarına ilişkin beklentilerini ve deneyimlerini aktarararak, çocuklara ilişkin çalışma yapan gazetecilere tavsiyelerde bulundular. Ayrıca çocuklarla kendi seçtikleri konularda görüşmeler yapıldı. Bu süreçte çocuklar, kendileriyle görüşülürken neler hissettikleri, bu işin kendileri açısından nasıl kolaylaştırılabileceği ve hangi görüşme  konularını daha önemli gördükleri hususunda geri beslenim sağladılar. Çocuklarla yapılan bütün görüşmeler banda alındı. Toplam 50 saat tutan kayıt, bu kitapçıkta yer alan her şeyin temelini oluşturmaktadır. Kitapçıkta, konuşmaları banda alınan çocukların söylediklerinden alıntılar yapılmaktadır.

_____________________________________
Çocuklara yönelik kimi dergiler var; ancak bunlar hep yetişkinler tarafından yazılıyor ve saçmalıklarla dolu.
____________________________________

BÖYLE BİR PAKETE NEDEN GEREK DUYULDU?

Gazetelerde dergilerde ve televizyonda birçok çocuk görmemize ve çocuklar hakkında pek çok şey söylenmesine karşın, çocukların bizzat kendilerinin ne dediklerini pek az duyarız, bizzat kendi sözcüklerini okuma olanağını nadiren buluruz. Sonuçta, duyduğumuz, çocukların kendilerinin ne düşündükleri değil, yetişkinlerin çocuklara ilişkin düşünceleridir.

Çocukların kitle iletişim araçlarında savaş, yoksulluk ve sömürü kurbanları olarak sunulmalarına sıkça tanık oluruz. Çocukların çektikleri acılar, görüntülerle ve sözel olarak anlatılır. Ama çocukların kendi görüşlerini pek az duyarız. Oysa, en acımasız koşullardaki çocukların bile duyguları ve düşünceleri vardır; dahası, bu konumdaki çocuklarda özel bir gurur bile gelişebilir. Nihayet durumları ne olursa olsun, çocuklar, kendi yaşamlarına ilişkin bir perspektife sahiptirler.

Sokak çocuklarına ilişkin bir raporda, size, ailelerinin ve devletin el uzatmadığı, acıması durumda, sömürülen masum yaratıklar gösterilir; ya da karşınıza çıkartılan, ele avuca sığmaz., küçük hırsızlardır. Böylece konu bir yasa ve üzen sorunu olarak gösterilir.  Eğer çocuklar kendileri konuşurlarsa, sokaklarda yaşamanın ne kadar büyük bir direnç gerektirdiğini ayrıca bu çocukların neden belirli bir şekilde davrandıklarını anlarsınız ve bu durumdan etkilenirsiniz. Çocuklar, dünyaya, basit kurbanlar olarak sunulmayı nadiren isterler. Çünkü böyle bir sunuşu küçültücü bulurlar; kendi konumlarını ilişkin duygularının yanlış yansıtılması olarak görürler. Biz dolsaydık, bizde böyle yapardık.

_____________________________________
Bizim bilir bilmez konuştuğumuzu düşünüyorlar. Oysa biz ne dediğimizi biliyoruz. Öğretmenler, büyükler, herkes ortalıkta dolaşıp başkalarıyla görüşüyor. O zaman insan merak ediyor: Neden bizimle hiç görüşülmüyor?
______________________________________

Çocuklara kendi görüşlerini ifade etme şansı tanımanın en kolay yolu yetişkinlerle beraber (Ya da onların yerine) çocuklarla görüşme yapmaktır. Burada temel soru, çocukları ilgilendiren ya da onları etkileyen herhangi bir konuda, çocukları da işin içine katma gerekliliğinin anımsanmasıdır. Çocuklar, dünya nüfusunun hemen hemen yarısını oluştururlar ve içinde yaşadıkları toplumda olup bitenlerin büyük ölçüde farkındadırlar. Öyle ki çocukların gerçekte ne kadar çok şey bildikleri ve ne kadar duyarlı olduklarını gören pek çok yetişkin bu konuda şaşkınlığa düşer.

Çocuklara genellikle, tehlikeli değilse bile birlikte iş yapılması güç insanlar olarak yapılır. Medyada  sıkça yer alan espriyi anımsayalım: “Çocuklarla ya da hayvanlarla hiçbir zaman iş yapmayın.” Bunda belirli bir doğruluk payı vardır; çocuklarla görüşme yapmaya çalışıp katı bir suskunlukla ya da  mahçup kıkırdamalarla karşılaşan herkes bu kadarını bilir. Elinizdeki paketin amacı, çok sınırlı bir hazırlıkla ve çocukların konumunu yeterince anlamadan onlarla son derece başarılı görüşmeler yapabileceğini göstermektir. Eğer çocuklara üstesinden iyi gelebildikleri bir iş olanağı yapma olanağı tanınırsa, çocuklarla birlikte çalışmak büyüleyici, esinlendirici ve kazançlı olabilir. Kitapçığın amacı, çocuklarla rahat ve kolay çalışmanın yollarını bulmamızda size yardımcı olmaktır.

- Radyo ve televizyonların haber bültenlerindeki çocukları dinlemeye çalışın

- Nasıl kullanılıyorlar? Çocukların kendi öz duygularını ve düşüncelerini yansıttıkları örneklere ne kadarla sıklıkla tanık oluyorsunuz?

- Yetişkinlerin çocuklara ilişkin konuşmaları ile çocukların kendilerine ilişkin konuşmaları arasında hangi farklılıkları saptıyorsunuz?

Neden kaçınmaya çalışıyoruz?

Çocukları medyada belirli yollardan kullanmaya yönelik bir eğilim vardır.
Öyle ki sanki az sayıda ‘güvenilir’ formül bulunmuştur ve insanlar bu formüllerden nadiren ayrı düşeceklerdir. Kuşkusuz kimi formüller zaman zaman benimsenebilir. Ancak bu sürekli olarak kullanıldıklarında, çocuklara ilişkin konularda gerçeklere oldukça uzak düşen kalıplar üretebilir. Zaten, çocuklar da medyada kendilerine ilişkin olarak sunulan imgelerle kendi gerçek durumları arasında benzerlik olmayışından sıkça yakınmaktadırlar. Yetişkinlerin, kendi çocuklarının söylediklerinden çok, medyada kulak kabartmaları yaygın bir eğilimdir. Bu da medyada gösterildiği gibi olmadıklarını kendi ailelerine anlatmaya çalışan çocuklar için büyük güçlük yaratmaktadır.

Aşağıda çocukların hoşlanmadıkları yaygın formüllerden tüm örnekler verilmektedir:

*Çocukların görüşleri bir tür hafiflik ya da şaka olarak algılanıp kullanılmaktadır. (Bunlar yetişkinlere komik gelse de çocuklar için hiç de öyle değildir.) Oysa, çocuklar bu görüşleri ve yorumları ciddiyetle dile getirmektedirler.

* Konuya çekicilik kazandırmak için çok ‘ şirin ‘ çocuklar kullanılmaktadır.

* Çok kötü koşullardaki çocukların görüntüleri ve bu koşullara ilişkin anlatım izleyenlerin duygularına hitap etmek için kullanılmaktadır. Bu tür görüntü ve anlatımlar, izleyenleri sarsıp şok yaratabilir.Gelgelelim, bu durumun çocukların öz saygıları yada izleyicilerin çocuklara yönelik saygısı açısından herhangi bir yararı yoktur.

* Çocuklar kendi düşüncelerini değil de yetişkinlerin kendilerinden duymak istedikleri şeyleri söylemeye yöneltilmektedir.

* Çocuklara karşı vesayetçi bir tutum geliştirilmekte, kendileri ile üstten konuşulmaktadır.

* Gündemdeki konu üzerinde çocuklar daha çok şey bildikleri halde onlar adına yine yetişkinler konuşmaktadır.

* Çocuklar sanki sirk hayvanlarıymış gibi davranmaya zorlanmaktadır.

* Çocukların bilgisizlikleri öne çıkartılmaktadır.

* Yetişkinler, kendi söyleyeceklerini çocuklara söyletmektedirler.

Neyi Geliştirmeye Çalışıyoruz?

Aynı bizler gibi, çocuklar da kendilerine saygı ve anlayışla davranılmasını isterler. Ama çocukların durumları yetişkinlerinkiyle aynı değildir. Dolayısıyla, çocuklara zaman zaman özel bir yardım ve koruma sağlanması gerekir. Gelgelelim, çocuklar ayrı bir tür değildir ve bir çok konuda yetişkinler nasıl tepki veriyorsa öyle tepki verirler. Çocuklar, genellikle aşağıdaki tür tutum ve davranışlardan hoşlanırlar:

*Yetişkinler karışmadan kendi adlarına konuşabilme

*Kendilerine başkalarıyla eşit konumda insanlar olarak davranılması

*Medyada betimlenen durumlara ilişkin ne düşündüklerinin kendilerinden sorulması

*Yaşıtlarıyla olduğu kadar yetişkinlerle de serbestçe konuşma fırsatının kendilerine tanınması

*Kendi düşünceleri, coşkuları ve duyarlılıklarıyla birey olma

*Başkalarının istedikleri gibi değil de kendileri neyse öyle olabilmelerine izin verilmesi

*Görüşlerinin ciddiye alınması

-Kendinizi çocukların yerine koymaya çalışın; size davranılmasını isterdiniz, bunu kendi kendinize sorun

Çocukları Dinlemek

Dinleme, çocuklarla yapılan görüşmelerin kilit noktasını oluşturur. Burada, çocukların sözcüklerini duymak yetmez; bu sözlerin ardındaki düşünceleri ve duyguları da anlamak gerekir. Bir çocuk ne kadar çarpıcı bir öykü yaşamış olursa olsun, bunu dinlemeyen birine aktarmanın hiçbir yararı yoktur. Çocuklar bunu iyi bilirler ve kendilerinin dinlemediğinizi düşünülürlerse kalkıp zahmete girmezler,. çocukları ne kadar duyarlı bir şekilde dinlerseniz, onlarla o kadar iyi çalışabilirsiniz. Araştırma sırasında çocukların “ ilk kez bizim kendimizin ne düşündüğü soruluyor.” türü sözleri bu kadar sık etmeleri ilginçtir. Kuzey İrlanda’da on yaşındaki bir çocuğun oldukça net ve düşünceli sözleri de ilginçtir: “ Belfast’ taki çalışmalar konusunda duygularımı kimseye açmadım… Bence bunlar hep yanlış şeyler, ama insanların tutup çocukları dinleyeceklerini sanmıyorum.” Şimdi o güne dek niçin kimse çıkıpta bu çocuğa konuşma fırsatı tanımamıştır?

Kendinizle Başlayın

-İyi bir dinleyici misiniz? İnsanlarla görüşme yaparken bu insanların ne söyleyecekleriyle mi yoksa kendi sorularınızla mı daha çok ilgileniyorsunuz? İnsanları dinlemekten zevk alıyor musunuz, yoksa onların sözlerini sık sık kesiyor musunuz?

-Çocukları seviyor musunuz? Onlarla birlikte olmaktan hoşlanıyor musunuz?

-Çocukları, kendi görüşleri ve duyguları olan insanlar olarak ciddiye alıyormusunuz?

-Çocuklara, ne yapmanız gerektiğini size söyleme fırsatı tanıyor musunuz? Bazı konularda çocukların sözden daha çok şey bilebileceğini, herhangi bir rahatsızlık duymadan kabul edebiliyor musunuz?

Eğer yukarıda belirtilen noktalarda herhangi bir tereddüdünüz varsa kendi çocukluğunuzu anımsamaya çalışın. Siz çocukken yetişkinler sizi ciddiye alırlar mıydı? Aldıklarında neler hissederdiniz? Ya almadıklarında? Yanlarında kendinizi rahat hissettiğiniz ve rahatça konuşabildiğiniz yetişkinlerin ne tür özellikleri vardı?

Kendi güçlü yanlarınızla zaaflarınızın farkında olmanız iyi bir şeydir. Çünkü bunlar, çocuklarla olan ilişkilerinizi büyük ölçüde  etkileyecektir.

Çocuklarla Neden Görüşmek Gerekir?

* Çocuklar konuşmak, düşüncelerini açıklamak isterler.
* Çocukların anlatacakları ilginç şeyler vardır.
* Çocuklar, yetişkinlere göre farklı perspektife sahiptirler.
* Kimi konular, çocukları yetişkinleri etkilediğinden daha çok etkiler (Eğitim, oyun, çocuk istismarı ve başka konular).
* Çocuklar başka çocukların ne düşünüp ne hissettiklerini duymaktan hoşlanırlar; bu da, okumayı/izlemeyi artırır.
* Çocukların, görüşlerini dinletme ve medya olanaklarına erişme hakları vardır (Bu hak, BM Çocuk Haklarına dair Sözleşme’de yer almaktadır; bakınız; 30.-34. maddeler).
* Çocuklarla çalışma, gazetecilere, başkalarıyla birlikte çalışmanın yeni yollarını gösterebilir.
* Çocuklarla görüşme, öğretici bir deneyim olabilir.

Notlar

Kolaylık sağlama açısından, çocuk ve çocuklar sözcükleri bütün metin boyunca 18 yaşın altındaki insanları anlatmaktadır. 13-18 yaşları arasındaki çocuklar genellikle ‘genç’ olarak ya da benzer terimlerle  tanımlanmak isterler.

Görüşmeler sırasında hem erkek hem de kız çocuklarıyla konuşulmuştur çünkü kızlar da, erkekler de seslerini duyurmak isterler.

*Metinde, röportaj ile görüşme aynı anlam ve kapsamda kullanılmıştır. Kullanılan “gazeteci” deyimi kitabın İngilizce orijinalinde “journalist” olarak kullanılmakta ve gazete yazarları ile radyo ve TV program yapımcılarını da kapsamaktadır.

Planlama ve Araştırma

__________________________________
Bence, Gazeteciler çocuklar hakkında konuşmaya başlamadan önce, gelip çocuklara ne düşündüklerini sormalıdırlar.
__________________________________

Çocuklara Danışma

Bir makale ya da program hazırlanırken çocuklara danışılması özellikle yararlı olacaktır. Çocukların bakış açılarına göre hangi konuların özellikle önem taşıdığını (ki burada şaşırtıcı sonuçlara ulaşabilirsiniz), çalışmanıza hangi konumdaki çocukların katılabileceklerini ya da hangi çocuklarla görüşme yapılabileceğini, aradığınız çocukları nerede bulabileceğinizi, vb. araştırabilirsiniz.Aslında başka bir görüşme yapacak olsanız da gene aynı alanlarda araştırma yaparsınız. Ne var ki, ortada doğrudan çocuklarla ilgili bir konu olsa bile, gazeteciler genellikle yalnızca yetişkinlerle  konuşurlar.

KONULAR

Çocuklar, birbirinden farklı birçok şeyle ilgilenirler. İlgileri yalnızca popla, modayla, oyunla ve diğer eğlencelerle sınırlı değildir. Eğer çocuklar konuşmaya istekliyseler, en derinlikli konular bile görüşme için geçerli sayılmalıdır. Yetişkinler gibi çocukların da, ilgi duydukları konularda daha iyi konuşabildiklerini unutmamak gerekir. Dolayısıyla, kendi gündeminizi onlarınkiyle dengelemeniz gerekir.

________________________________
Keşke her muhabir karşısındaki çocuğa istediğini söyleme fırsatı tanısa ve böylece önemli fikirleri kapabilse.
_________________________________

Gruplarla Çalışma

Çocuklarla küçük gruplar halinde görüşme özellikle başarılı sonuçlar verebilir. Çocukların yaşantıları genellikle yetişkinlerin denetimi altındadır. Çocuklar da, içlerinden öyle gelmese bile yetişkinlerin söyledikleri şeyleri yapmaya alışmışlardır. Bu yüzden, çocuk tek başına kaldığında, kendisine yabancı bir yetişkinin karşısında huzursuzluk duyabilir; rahatlayıp kendi düşüncelerini anlatması uzun zaman alabilir. Oysa,. çocuklar grup halinde olduklarında kendilerini daha güçlü ve rahat hissederler. Grup, arkadaş çocuklardan oluşuyorsa,. durum özellikle böyledir. Arkadaş grubundaki çocuklar birbirlerini konuştururlar ve böylece sizin işinizi de yapmış olurlar. 4-6 çocuk, grup için iyi bir sayıdır. Bu sayı, kimse sessiz kalmadan her çocuğun konuşması açısından elverişlidir.

Hangi Çocuklar?

Yalnızca en uç konumdakilerin değil, her çocuğun konuşmaya hakkı olmalıdır. Oysa, çok ayrıcalıklı ve olağanüstü yetenekteki çocuklar ya da çok güç konumda olup sıkıntı çekenler medyada daha fazla yer almaktadır. Bu durum, yalnızca çocuklar için değil medya için de sorun yaratabilir. Çünkü, en çarpıcı ve sıra dışı materyalin, apaçık sıradan görünen çocuklardan gelmesi olasılığı da vardır.
Eğer odak noktanızı belirli bir olay ya da konu oluşturuyorsa, bu olay ya da konuyla ilgili doğrudan deneyim sahibi olan çocuklara ulaşılması önemlidir.

___________________________________
Yabancılar Romanya’daki AİDS’li ve özürlü çocukları biliyorlar; bu ülkede iyi ve normal çocukların da olduğunun farkında görünmüyorlar.
___________________________________

Çocukları Nerede Bulabilirsiniz?

Farklı kesimlerden çocuklara ulaşmak için yerel kuruluşlardan (gençlik kulüpleri, dinsel gruplar, hükümet dışı kuruluşlar, çocuk merkezleri) yardım isteyin. Yerel muhabirlerle, öğretmenlerle, ana babalarla oyuncularla, izci önderleriyle ve çocuklarla düzenli biçimde birlikte olan başkalarıyla konuşun. Okullar, birlikte çalışabilecek çocuk bulmak için başvurulabilecek en yaygın kurumlardan birisidir. Bu, aynı zamanda belirli güçlükleri de içerecektir. (Bakınız, sayfa 12).

Kültürel Özelliklere Dikkat ve İzin

Kültürel geleneklerin ve beklentilerin dikkate alınması, yalnızca çocuklarla ilişkiler açısından değil, çocukların ana babaları, okullar ve diğer gruplarla ilişkiler açısından da önem taşır. Birçok ülkede, çocuklarla görüşme yapmadan önce çocukların ana babalarından, okullarından ya da Eğitim Bakanlığı’ndan resmi izin almanız gerekir. Önce işin bu yanı sağlama alınmalıdır. O mahallede yaşayan biri olsanız bile, sokakta önünüze gelen herhangi bir çocukla görüşmekte herhangi bir sakınca olmadığını düşünmemelisiniz. İşe başlamadan önce, bu tür sorunları tam bir netliğe kavuşturun.

______________________________________
Bizler öyle birbirimizin aynı değiliz; farklı biçimlerde yetiştirildik başka farklılıklarımız var…
______________________________________

OKULLARDA BAŞLIK

Okullar, çocuklara ulaşmada genellikle en iyi ve en kolay yoldur. Eğer çalışmanızı bir okulda yürütmek istiyorsanız, dikkate almanız gereken kimi özel konular olacaktır.
İşinizi, değişik okullarda ve durumlarda yürütmeye çalışın. Herhangi bir okul, size her zaman değişik kesimlerden çocukların birarada bulunabileceği mekanı sağlamayabilir. Kimi ülkelerde, birçok çocuk okula bile gitmemektedir. Kimi okullarda ise, özellikle ayrıcalıklı ya da tersine yoksul çocuklar çoğunlukta olabilir. Ayrıca, okulun kırsal alanda mı, yoksa kentte mi olduğu da önem taşır. Ya da kimi okullarda belirli bir etnik ya da dinsel grubun ağırlıkta olduğu görülebilir.
Sık rastlanan bir başka durum da erişilmesi en kolay olduğu için ya da aha önce benzer bir iş yapıldığı için aynı okulun tekrar  kullanılmasıdır.
Çocuklar, öğretmenlerinin yanında serbestçe konuşmakta zorlanabilirler. Dolayısıyla, eğer bu mümkünse ve çocuklar öğretmenlerinin yanlarında olmasını özellikle istemiyorlarsa, çocuklarla öğretmenleri orada olmaksızın konuşmanın yolları arayın. Belki de kültürel birtakım nedenlerden dolayı görüşme sırasında bir başka yetişkinin orada olması gerekebilir. Eğer böyle ise, bu yetişkini çocukların kendilerinin belirlemesi yeğlenebilir.
Ancak okullar, gerek çocuklar gerekse sizin için çalışılması güç yerler de olabilir (görüşmelerin yapılacağı uygun yer seçimi konusunda tavsiyeler için (14.sayfaya bakınız).
Herhangi bir kurumda olduğu gibi okullarda da birtakım siyasal duyarlılıklar olabilir. Dolayısıyla, eğer görüşeceğiniz çocukları öğretmen seçmişse, bu çocukların okulu en iyi temsil edeceği düşünülen çocuklar olması olasıdır. Oysa, genellikle görüldüğü gibi, en canlı ve en konuşkan çocuklar, derslerindeki başarı ve davranış açısından en ileri düzeydeki çocuklar olmayabilir. Bu durumun öğretmene açıklanması yararlı olabilir.
Okul yönetimleriyle gerektiği biçimde ve doğru kanallardan emas kurmak önemlidir. Elbette çocuklarla başka kanallardan da görüşebilirsiniz; ama, bu durum, siz oradan ayrıldıktan sonra görüştüğünüz çocuklar için sorun yaratabilir.

Zaman Kullanımı

Çocuklarla birlikte iş yaparken bolca zaman ayırmak önemlidir. Öğretmenlerle, ana babalarla ve diğer yetişkinlerle harcadığınız zamanın dışında, gruptaki çocuklar için en az bir saat ayırın. Zamanın bol olması, sınırlı olmasından her zaman daha iyidir. Eğer aşırı yüklü bir programın ortasında bu iş için ayırabileceğiniz 15 dakikanız varsa, kendinizi doğrudan ve açık en çok bir iki soruyla sınırlayın ya da çocuklarla önceden ilişki kurup soruları onlarla birlikte hazırlayın.

Ön Ziyaret

Eğer olanağınız varsa, çocuklarla gerçekten dolu bir görüşme yapmanın en iyi yollarından biri onları önceden ziyaret etmek, kendilerini biraz tanımak ve daha önemlisi onların da sizi tanımasına imkan vermektir. Çocuklar, yabancılarla ilişkilerinde doğal olarak oldukça dikkatlidirler ve sizi düşüncelerini açacak güvenilirlikte bulmaları da biraz zaman alacaktır. Bir hazırlık ziyareti yalnızca bu aşamaları geride bırakmanızı sağlamakla kalmaz, ayrıca sizin kendileriyle gerçekten ilgilendiğinizi çocuklara gösterir. Eğer görüşme sırasında teknik araçlar kullanacaksanız (teyp, kamera), bunlar gerekli açıklamaları yapmanız ve ne olacağını onlara anlatmanız için vesile olabilir.

Çocuklar Görüşmeden Ne Kazanacaklar?

Görüşme, çocuklara konuşup düşüncelerini açıklama olanağı tanıyacak mı, yoksa size söyledikleri kendi gazetenizin yöneticilerini tatmin edecek şeylerle mi sınırlı kalacak? Çocuklar, görüşmeden hoşlanacaklar mı? Bundan bir şeyler öğrenecekler mi? Size sağladıklarının karşılığında siz de onlara bir şeyler verebilecek misiniz? (hoşnutluk, ilgi ve bağlılığınız,  yeni bir deneyim ya da eğitim süreci, vb. ama küçük hediyeler ya da ödüller değil) En iyi görüşme, hem çocukları hem de muhabiri hoşnut eden görüşmedir.

Görüşme

Çocuklara nasıl davrandığınız ve görüşmeyi nasıl düzenlediğiniz, çocuklara, onlardan ne beklediğinizi de gösterecektir. Eğer onlara söyleyecek ilginç şeyleri olan önemli insanlar gibi davranırsanız, onlar da sizin beklentilerinizi karşılamaya çalışacaklardır. Yok eğer çocukları söyleyecek önemli herhangi bir şeyleri olmayan yüzeysel ve ham insanlar olarak görürseniz  bu davranışlarınıza yansıyacaktır, çocuklar da ona göre davranacaklardır.

-Sizin üstünüzde birinin, size, sanki kendisinden çok aşağı biriymişsiniz gibi davranması durumunda ne hissedip nasıl davranacağınızı düşünün.
-Eğer çocuklar sizi ciddiye alıp görüşlerinize kulak verirlerse neler hissedersiniz? Bu durum davranışınızı nasıl etkiler?

Çocuklar da sizler gibidir. Onlara saygılı davranırsanız, onlar da sizi ödüllendirirler.

Mekan Seçimi

Yer konusunda fazla seçeneğiniz olmayabilir. Ama bu konuda düşünmeye değer kimi hususlar olabilir. Bunlardan en önemlisi, birlikte çalışacağınız çocukların rahat edebilmesidir. Çocuklar açısından ürkütücü görünmeyecek yerler seçmeye çalışın. Örneğin okul sınıfları çocukların rahatlamalarını önleyen çağrışımlar yaptırabilir. Esnek oturma düzeninde, daha dostça bir ortamın yaratılabileceği odalar bu konuda yararlı olabilir. Ayrıca, dışardan rahatsız edilmeyeceğiniz bir yer bulmaya çalışın. Eğer görüşme yaptığınız yerde başka insanlar da sizi dinliyorlarsa ya da insanlar oradan sürekli gelip geçiyorlarsa, durum güçleşecektir.

Eğer mümkünse çocuklarla görüşmenizi konuyla ilişkili bir yerde yapmaya çalışın. Örneğin eğer çocuklar okullarının bahçesinden söz ediyorlarsa, görüşmenin bir bölümünde size okul bahçesini göstermelerine izin verin.

Çocukların görüşme yerini kendilerinin seçmesi de düşünülebilir. Ancak, böyle bir durum varsa, seçilecek yerin sizin kendi gereksinimleriniz açısından da uygun bir yer olmasına dikkat edin. Böylece, sizin açınızdan neyin önem taşıdığını çocuklar da öğrenme fırsatı bulacaklardır.

Oturma Düzeni

Oturduğunuz yer, çocukların oturduğu yerle eşit düzeyde olsun. En rahat koltuğu kendinize almaktan sakının. Grup çalışması yaparken genellikle en iyisi bir halka oluşturmaktır. Çocuklarla birlikte yere oturmak da yararlı olabilir. Kimi ülkelerde, 16 yaşındaki çocuklarla olmak amacıyla 10-11 yaşındaki çocukları bile sandalyeye oturtmak gerekir. Odak noktası siz olmayın ama bütün çocukları görebilecek konumda olun.

Donanım

Eğer yapacağınız görüşme radyo ya da televizyon içinse, donanımınız, yaptığınız işi etkileyecektir. Eğer çocuklardan gerçekten dolu şeyler almak istiyorsanız, teknolojinin etkilerini asgariye indirmeniz ve vurguyu sürekli olarak görüşmenin insani yönleri üzerinde tutmanız gerekir.

Eğer çalışmanız sırasında çocukların belirli biçimlerde davranmaları gerekiyorsa (örneğin canlandırma, rol üstlenme gibi) burada ne yaptığınızı ve amacınızı açıklayın ki çocuklar da anlasınlar. Topluluktaki herkesin ayni şeyi yapmasını sağlayın. Çocuklar genellikle bu işten hoşlanırlar ve bazı şeyler öğrenerek yararlanırlar.

Kültürel Beklentiler

Kimi ülkelerde, çocukların yetişkinlerin yanında belirli biçimlerde davranmaları beklenir. Beklenen, genellikle, saygı gösterme adına oldukça resmi biçimde davranmaktır. Bu tür beklentilere karşı duyarlı  olmalısınız. Çocukları huzursuz etmekten (ya da çocukların ailelerini kırmaktan) kaçınmak gerekir. Ancak, zaman zaman, bu tür davranışların amacınız açısından uygun olup olmadığı da sorgulanmaya değer. Çocuklar kendilerine değer verildiğini, eşit sayıldıklarını hissederlerse görüşmeler genellikle daha verimli olur. Oysa, çocuklar izin almadan konuşamıyorlarsa ve hep sizin ağzınıza bakmak zorundalarsa, bu sağlanamaz. Hepimiz gibi, çocuklar da kendilerine saygılı davranılsın isterler.
Eğer çok zorlanıyorsanız, görüşmeyi bir oyun haline getirerek çözüme ulaşmanız mümkün olabilir.Örneğin, çocukları “onur yetişkini” yapabilirsiniz ya da onlar da sizden “onur çocuğu” olmanızı isteyebilirler. Sonuçta, toplumun izin vermeyeceği bir eşitliği, en azından görüşme çerçevesinde sağlayabilirsiniz.

Kendinizi Tanıtma

Bunu iyi düşünmenizde yarar var. Kim olduğunuzu ve neyi ne amaçla yaptığınızı çocuklara açıkça ve basit bir dille açıklayın. Çocukların, açıklamalarınızı iyi anladıklarından emin olun. Kendilerini tek tek tanıtmalarını isteyin. Eğer bu aşamada çocuklardan her biri kendine ilişkin bir şeyler söyleme fırsatı bulursa, bu onlara konuşmak için güven sağlar.

__________________________________
Kibir olmaları, kaba olmaları, sert durmaları ya da sizden yalnızca bir öykü istemeleri gerekmez. Bence işe başlamadan önce, size bu konuda ne hissettiğinizi sormalılar.
___________________________________

Sınır Koyma

Çocukların ne olup bittiğini bilmelerini sağlamak önemlidir. Nasıl çalışmak istediğinizi, onlardan ne beklediğinizi, görüşmenin kurallarını (örneğin birbirinin sözünü kesmeme, herkesi dinleme gibi) çocuklara açıklayın. Açık sözlü olmak çocukları rahatlatacak. ve yanlış anlamaların önlenmesine katkıda bulunacaktır.

___________________________________
Rahatlayıp normal davranmanız ve yeri geldiğinde söz alıp konuşmanız gerekiyordu. Benden bir şey okumam ya da ona benzer bir şey isteneceğini düşünüyorum. her şeyin bizim yerimize ayarlanmış olduğunu sanıyordum.
___________________________________

Size yöneltecekleri bir soru ya da yeterince açık olmayan bir nokta olup olmadığını sorun. Size hiç beklenmedik bir soru yöneltebilirler. Bir soru size, o ana dek konuşulanlarla büsbütün ilgisiz gibi görünebilir. Ancak, çocukların söyledikleri her şeyi ciddiye alın. Sorunun altında yatan nedenini anlamamamış olsanız bile, bu soru, o an için çocuk açısından en önemli şey olabilir. Eğer soruyu geçiştirirseniz, çocuk, görüşmeden çok bu konuyu düşünebilir.
Medya, çocuklar açısından heyacanlandırıcı özellikler taşır ve gerçekçi olmayan beklentilere kaynaklık edebilir. Sonra, büyük bir düş kırıklığı gelir. Topladığınız materyalı nasıl ve ne ölçüde kullanacağınızı  çocuklara söyleyin.

___________________________________
Radyo programımıza ilk başladığımızda hepimiz heyacanlıydık ve böylece ün kazanacağımızı düşünüyorduk. Ama böyle olmadı.
___________________________________

Saklı tutma ve anonimlik

Adlarının saklı tutulması çocuklar açısından çok önemlidir. Çocuklara, isimlerinin yayınlanması konusunda ne düşündüklerini sorun. Eğer çocuklardan herhangi birinde bir tereddüt varsa, yalnızca ilk adları kullanın ya da müstear ad bulun. Yetişkinler olarak çoğu kez, çocukların, zararsızlığı apaçık görüşler açıkladıklarında bile risk altına girebildiklerini bilmeyiz.

*********************
Kimi zaman, adlarını kullanmadıklarında birçok şey söylerler,
genellikle kişisel şeyle. Kim oldukları bilinsin istemezler.
*********************

Belirli koşullarda, anonimlik, çocukların mutlaka söyleyip başkalarına iletmek istedikleri, ama koşullar yüzünden dillendiremedikleri düşünceleri ve duyguları açığa vurma fırsatı sağlayabilir.

Eğer yanınızda bir foto muhabiri de varsa, fotoğraflarının yayınlanması konusunu da çocuklara sormanız gerekir. Bir kere en başta, çocuklar fotoğraflarının çekilmesinden hoşnutlar mı? (genellikle hoşnutturlar, ama bunu önceden varsayamazsınız) Eğer hoşnutlarsa, fotoğrafın alt yazısında adları geçsin istiyorlar mı? Burada, fotoğrafların nasıl kullanılacağını çocuklara anlatmak önemlidir.

Birbirini tanıma

Birçok çocuk kendileriyle görüşme yapılmasından ürker ve bu yüzden başlarda huzursuz davranır. Çocukları rahatlatmanın en iyi yolu onları tanımak ve onların da sizi tanımasını sağlamaktır. Ancak bunun basit reçetesi yoktur; durum, her çocukta ve her grupta farklılaşabilir ve çözümü bulmak zaman alır.

Çözüme giden bir yol, çocuklarla dürüst ve açık sözlü olmaktır. Çocuklar, içtenliksizliği çabuk kavrarlar ve güven duymadıkları sürece size açılmazlar. Ne yapacağınız ve ne söyleyeceğiniz konusunda kararsızlığınız varsa, onlara sormayı deneyin. Size büyük yardımda bulunabilirler.

*********************
“Rahatlayın” dediklerinde, benden bir şeyi bir nedenle gizledikleri
duygusuna kapılıyorum ve o zaman da onlara güven duyamıyorum.
*********************

Herhangi bir alet kullanıyorsanız bunun ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlatın. Eğer mümkünse, mikrofonu kullanmalarını, kameradan bakmalarını ya da nasıl not tuttuğunuzu izlemelerini sağlayın. Böylece çocuklar rahatlayıp ne yaptığınızı anlayabilir ve bu iş onlara hayli ilginç gelebilir. Bütün bunları bir ön ziyaret sırasında yaparsanız, sıra görüşmeye geldiğinde işiniz kolaylaşacaktır.

Dil kullanımı

Dilinizi çocuklara uydurmaya çalışın. İster yetişkin ister çocuk herkesin anlayabileceği basit, net açıklamalar yapın. Eğer 5 yaşındaki bir çocukla 13 yaşındaki bir çocuğa ne tür dil kullanılması gerektiği konusunda kararsızsanız, bu çocukların nasıl konuştuklarına dikkat edin ve kendiniz konuşurken de çocukların sizi anlayıp almadıklarının, anladılarsa nasıl anladıklarını gösteren işaretleri izleyin.

*********************
Kimi zaman size çok küçükmüşsünüz gibi davranıyorlar.
Sanki,kimi şeyler için ille de büyüyüp onlar kadar
Olmak zorundasınız.
*********************

Çocuklardan, ne anladıklarını kendi sözleriyle anlatmalarını isteyerek, durumun kavranıp kavranmadığını saptayın. Eğer bir yanlış anlama varsa, açıklamak için bir başka yolu deneyin. Aynı şeyi aynen yinelemenin pek yararı olmaz.

*********************
Yumuşak bir dille konuşun. Uzun cümleler kurmayın.
Bizim anlayamayacağımız ve yanıtını bulamayacağımız
şeyler söylemeyin.
*********************

Çocuklar net olarak nasıl açıklayacaklarını bilmedikleri şeylerden söz ettiklerinde bile ne demek istediklerini anlamaya çalışın. Salt ilgilenmeniz bile onlara yardımcı olacaktır. Eğer dediklerini anlamadıysanız açıklık isteyin. Örneğin “Bunu biraz daha açabilir misin?” “Çok ilginç, bundan biraz daha söz etsene” ya da “Bununla neyi anlatmak istedin?” gibi sorularla bu yapılabilir.

* Sizinle hiç ‘aşağılayarak’ konuşuldu mu? Ne hissettiniz? Bundan nasıl kaçınılabilir?
* İnsanların sizin anlamadığınız kavramlarla konuştuklarına hiç tanık oldunuz mu? Bundan nasıl kaçınılabilir?
* Bir konuşmada karşınızdakinin sizi anlayıp anlamadığını nasıl çıkartırsınız? (Birbiriyle konuşan başkalarını izlemeye çalışın, ya da bir yabancıyla konuştuğunuzda bu konuyu düşünün.)

Görüşmeye başlanması

Geleneksel görüşme teknikleri genellikle çocuklara uymaz. Bu tür tekniklerle iş doğrudan soru yöneltmeye dönüşebilir ya da çocuklar kendi düşündüklerinden çok görüşmeyi yapanın duymak istediklerini söyleme durumuna gelebilirler.

Çocuklara, yetişkinler, öğretmenler ve özellikle ana babalar tarafından hep soru sorulur. Ana babaların her durumda peşinde oldukları, çocuktan almak istedikleri ‘doğru’ bir yanıt vardır. Çocuklar da, yetişkinlerin kendilerinden duymak istedikleri ‘doğru’ yanıtın ne olduğunu bulup çıkarmada maharet kazanırlar. Gelgelelim, eğer amacınız çocukların ne düşündüklerini bilmekse, o zaman doğru ya da yanlış yanıt olamayacağını kabul etmeniz gerekir.

*********************
Kendi kararlarınızı verecek, duygularınızı açıklayacak yaşa gelmiş
Olmanız bile kimi yetişkinler size bebekmişsiniz gibi davranıyorlar.
*********************

Görüşme, çocukları başlangıçta huzursuz edebilir. Çünkü, sizin de karşılaştıkları diğer yetişkinler gibi olduğunuzu düşünebilirler. Sorduğunuz sorunun ‘doğru’ yanıtını aradıklarını görürsünüz. Doğru yanıtı bulamadıkları duygusuna kapıldıklarında ise, yüzlerinde başarısızlığın ifadesini bulunsunuz. Çocukların rahatlamalarını ve görüşmenin bir bilgi sınavı ya da testi anlamı taşımadığını; yalnızca görüş ve düşüncelerinin ortaya çıkarılması hedefine yöneldiğini görmeleri bu açıdan önemlidir. Eğer çocukları dikkatle dinleyip söylediklerine ilgi gösterirseniz, bu mesajı hemen alacaklardır.

En iyi ve dolu malzeme, çocuklar denetimi kendi ellerinde tuttukları duygusunu taşıdıklarında ortaya çıkar. Burada yararlı olabilecek bir yol şudur: Çocuklarla yapılan görüşmeyi, kendi konumunuzun en az, çocukların ise en büyük önemi taşıdığı bir konuşma olarak görün. Çocuklar bir kez serbestçe konuşmaya başladıklarında, ilgi duyduğunuz konuları gündeme getirmeniz ve ilgili soruları yöneltmeniz kolaylaşacaktır.

*********************
Görüşmede siz bir soru sorarsanız ve bizim de yanıt vermemiz beklenir.
Kendi aramızda konuştuğumuzda ise doğal davranırız ve konuyu
içselleştirdiğimizi hissederiz.
*********************

Eğer grupla çalışıyorsanız, çocukları konuyu kendi aralarında tartışmaları için özendirin. Eğer onlara belirli bir konuyu kendi aralarında tartışma fırsatı tanırsanız ve söyledikleriyle gerçekten ilgilenirseniz, sonuçta resmi biçimde soru yöneltmeniz durumunda ulaşamayacağınız genişlikte ve derinlikle bilgi edinebilirsiniz.

Konuşmak istemeyen bir çocuğu asla konuşması için zorlamayın. Orada bulunmayı istememiş olabilir; ürkmüş olabilir; konuya ilişkin söyleyecek sözü olmadığını düşünebilir; yalnızca utangaçlığından böyle olabilir; ya da suskunluk, bulabildiği tek savunma aracı olabilir.

Belirli bir olay üzerine konuşma

Eğer çocukların belirli bir olay ya da kendilerinin yaptıkları herhangi bir şey üzerine konuşmalarını istiyorsanız, genellikle en kolay yol, onlardan bu olayı ya da işi kendi açılarından anlatmalarını istemektir. Eğer başta pek az şey söylüyorlarsa, daha çok şey anlatmalarını ya da bir şeyi daha ayrıntılı aktarmalarını isteyin. Burada çocuklar sizin kendilerinden ne kadar şey istediğiniz öğrenmeye çalışmaktadırlar. O halde söyleyin, öğrensinler.

Bir konunun ortaya konulması

Eğer belirli bir konuyu çocukların görüş açısından ortaya koyuyorsanız, konuşma akıcı duruma gelinceye dek zaman gerekir. Özellikle küçük çocuklarla durum böyledir. Aşağıda, başlangıç için kimi öneriler verilmektedir.

* Çocuklardan, konu neyse onunla ilgili olarak başlarına gelen bir şeyi size anlatmalarını isteyin (Örneğin, vahşi bir hayvan gördüğün zaman ne oldu, bana anlatır mısın?)
* İlk başta konuşabilmeleri için onlara konuya ilişkin birkaç resim gösterin.
* (Küçük çocuklar için) Bir resim çizmelerini sonra bu resim hakkında konuşmalarını isteyin.
* Kendinizle ilgili küçük bir öykü anlatın (Bu, komik bir öykü olabilir; sizin de öyle mükemmel biri olmadığınızı, diyelim küçük bir köpekten nasıl korktuğunuzu anlatan bir öykü). Önce size bir takım sorular sorup sonra kendi öykülerini anlatabilirler.
* Ortaya tartışmalı bir konu atın ve bu konuda sizinle aynı görüşte olmalarının beklenmediğini açıkça belirtin. Örneğin şunun gibi: “Filleri korumanın neden gerekli olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Bana çocukların bu konuda neden bu kadar duyarlı olduklarını anlatır mısınız?”

Çocukların kendi duyarlılıklarının ve görüşlerinin ortaya çıkartılması

Kimi durumlarda, çocukların kendilerinin hangi konuları ortaya attıklarını öğrenmek için genel olarak sağdan soldan konuşmak çok yararlı olabilir. Bu yoldan genellikle en dolu sonuçları alırsınız ve şaşırtıcı pek az durumla karşılaşırsınız. Aşağıda, yararlı olabilecek birkaç başlangıç noktası yer alıyor:

* “Yetişkinlerden sizi dinleyen çok kişi oluyor mu? Sizi ciddiye alıyorlar mı?” Bunu bir süre tartıştıktan çocuklar genellikle kendi duyarlı oldukları konular üzerine konuşmaya başlayacaklardır.
* “Radyoda ya da TV’de konuşan çocukları hiç duydunuz mu? Siz de radyoya/TV’ye çıkmak ister misiniz? Çıkarsınız insanlara nelerden söz etmek istersiniz?”
* “Bir konuda kendinizi çok duyarlı hissettiğiniz, ama başkalarının size pek kulak asmadığı durumlar oldu mu? Bana bundan söz edebilir misiniz?”
* Salt birbirinizi tanımaya yönelik konuşmalar yaparken ortaya çıkabilecek kesin görüş belirten ipuçlarına kulak verin. Biraz sonra, bu kesin görüşle ilgili bir konu açın ve çocuklardan size bu konuda daha çok şey anlatmalarını isteyin.

Soru sorma

Soru sorma gereği duyarsanız, bu sorular mümkün olduğu kadar açık ve net olsun. Çocuklara, istediklerini söyleyebilecekleri serbestiyi tanıyın. Aksi halde görüşme, çocukların görüşlerinden çok sizin görüşlerinizi yansıtacak duruma gelir.

*********************
Söylediklerim, ne benim fikirlerimdi,
Ne de başka herhangi birinin yanıtlayabileceği şeylerdi.
*********************

Eğer bir grupla birlikte çalışıyorsanız ve burada bir konu tartışılıyorsa, grup kendi kendine soru sormaya başlayabilir. Bunu teşvik etmeye ya da zaman zaman böyle bir yol önermeye değer. Çocuklar zaman zaman yetişkinlerin zorlanacakları soruları doğrudan ve çok duyarlı biçimde sorabilirler. Bu, ayrıca, konulara onların görüş açılarından da bakmanın bir yoludur.

*********************
Çocuklarla ilgili olan şeylere baktığımda, bazen bunlar hakaret
gibi görünüyor bana. Çünkü, işte, diyorlar ki ‘çocuklar zaten
böyle davranırlar’. Filmlerde olduğu gibi sanki biz çok haşarıymışız,
büyüklere çok kaba davranırmışız gibi görüyorlar meseleyi.
Çocukların da duyguları var, hiç de sanıldığı gibi kaba değiller üstelik.
*********************

Zaman zaman, çocuklar biraz utangaçsalar, önce kapalı uçlu, hemen ardından ise açık uçlu bir soru yöneltmenin yararı olabilir. Örneğin şöyle: Sizce yaramazlık yaptıklarında çocuklar dövülmeli mi? (Hayır).
Niçin?

Çocukların sözlerinin kesilmesi çoğunlukla onları sessizliğe iter ve yanlış şeyler söylüyorlarmış gibi bir izlenim doğurur. Soru sormadan ya da daha fazla açıklama yapmadan önce, konuşmaya doğal bir ara verip bekleyin.

Çocukların cesaretlendirilmesi

Bir başka önemli nokta, işe başladıktan sonra çocukları teşvik edip cesaretlendirmektir. İyi iş yaptıklarında bunu onlara söyleyin bilsinler. Gerek duyduklarında onlara yardımcı olun ve sürekli rahat olmalarını sağlayın.

*********************
Doğal davranın, ne istiyorlarsa söylesinler, ne istiyorlarsa yapsınlar.
Çünkü böyle yapmazlarsa duygularını başkalarına iletemezler.
*********************

Kimi durumlarda çocuklar, sizin ele aldığınız konunun dışında bir başka konu üzerinde ateşli biçimde konuşmaya başlarlar. Öyle de olsa onları dinlemekte yarar vardır. Bu size, şefinizin istediği flaş haberi vermeyebilir; ama elde ettiğiniz şey bundan çok daha değerli olabilir. Örneğin, gelecekteki başka bir proje için iyi bir fikir verebilir, çocukların nelere duyarlı olduklarını bu sayede daha iyi kavrayabilirsiniz.

Eğer görüşme iyi gitmiyorsa ya da çocuklar konuşmakta isteksizse, kendilerinden ne istendiğini anlamamış ya da işe katılmak istemiyor olabilirler. Onlara, yumuşak bir tonla, bu işi kendileri için kolaylaştırmanın bir yolu olup olmadığını sorun. Konuşmak istemiyorlarsa, buna hakları vardır.

Çok kişisel konular

Çocuklarla birlikte, örneğin kavga döğüş deneyimleri ya da ırkçılık, aile sorunları, sokaklardaki yaşam, çocuk istismarı ya da mültecilik gibi çok kişisel bir konuyu açığa çıkartmak istiyorsanız, büyük bir duyarlılık gerekir. Aşırı yüzeysel kalınmadığı sürece, bütün bu konular fazla açıklık gerektirir. Çocukların, en kişisel deneyimlerini size ya da bir başkasına açmaları için herhangi bir neden olamaz. Ama çocuklar bazen bunu yaparlar. Belki de başkalarının kendi durumlarını daha iyi anlaması için.

Çocukların konuyu kendilerinin önermeleri en ideal durumdur. Bırakın görüşmenin hızını ve duygusal tonunu onlar belirlesin. Siz dikkatle dinleyin, onların duygularını paylaşın ve korkmayın. Eğer size güvenirlerse, ödülünüz son derece canlı bir malzeme olabilir.

*********************
İlk kez başladığımızda yabancılık çektik ve kendimizi rahat hissetmedik.
Hepimiz diken üstünde gibi oturuyorduk ve duygularımızı dışa
vurmuyorduk. Ama sonlara doğru bunu başardık ve
gerçekten ne duyuyorsak onu anlattık.
*********************

Görüşme, aceleye gelmeyen bir süreçtir. Bu süreç çocuklar için de sizin için de sarsıcı olabilir. Topladığınız materyalle ne yapacağınızı çocuklara anlatırken özellikle titiz olmanız gerekir. Önceden görülemeyecek, örneğin görüşmenin yayınlanmasıyla hedef tahtası haline gelme gibi kimi olası sonuçları onlarla tartışın ve bu materyalin yayınlanmasından memnun olup olmayacaklarını birkaç kez sorup emin olun.

Öyle durumlar olabilir ki, çok değerli bir materyalden, çocuk bunu kullanmanızı istemediği için vazgeçmek zorunda kalabilirsiniz. Çocuklara, onların istediklerini yerine getirecek ölçüde saygılıysanız, hiç kuşkunuz olmasın sonuçta daha değerli materyal bulabilirsiniz.

Çocukların fikir değiştirmelerine izin verme

Çocukların çoğu yetişkinler tarafından dinlenmeye ve ciddiye alınmaya alışkın değildir. Konuşurken, görüşlerini ifade etmenin yollarlını arıyor olabilirler.

Bazen, daha önce söyledikleri bir şeyle çelişkiye düşerler. Bazen de yalan söylerler ya da hikaye uydururlar (Bunları yetişkinler de yapar).

Anımsanacak en önemli nokta, siz bilmesiniz bile, çocuğun böyle yapmasının bir nedeni olduğudur. Çocuğu ille de doğrusunu söyleteceğim diye zorlamayın, sorgulamayın ve onun hatalarını bulmaya çalışmayın. Ne söyleyebiliyorsa söylesin. Eğer ona fırsat tanırsanız, sonuçta sizi şaşırtabilir.

* Bir öykünün tam tamına gerçek olan yanını başkasına anlatmak istemediğiniz oldu mu? Hangi koşullarda?

Sorunlar?

Saygılı davranılıp ciddiye alındıklarında çocukların ‘kötü davranışlara yöneldikleri’ pek az görülür. Ancak, zaman zaman yaşamlarının diğer yönleri işin içine girip çocukları huzursuz kılabilir ve konsantrasyonlarını bozabilir (Yetişkinler gibi). Zorluk çıkaran davranışlarla ilgili neden ne olursa olsun, çocukları karşınıza alırsanız ve onları terbiye etmeyi görev sayarsanız bunun size yararı olmayacaktır. Çocukların şu ya da bu nedenle belirli bir çizgide tutamıyorsanız, en iyisi görüşmeyi mümkün olduğu kadar kısa sürede bitirmektir. Ancak, böyle yaparsanız, çocuklarda bir başarısızlık duygusu yaratmamaya özen gösterin. Örneğin, bunun yerine bir resim çizebilirler, daha önce yazdıkları bir öyküyü size okuyabilirler. Yani, zamanın boşa geçmediğini gösteren birkaç küçük başarı olmasında yarar vardır.

Eğer sorunlarınız olmuşsa kendinizi çocukların yerine koyun ve anlamaya çalışın.

* Sorun sizinle mi ilgiliydi? Yorgun muydunuz? Çok mu meşguldünüz? Aklınız başka yerlerde miydi? İlginiz mi dağılmıştı?
* İşler sizin denetiminizden mi çıkmıştı? O zaman dert etmeyin.

Çevirmenle çalışmak

Ne yazık ki, birçok durumda çocukların söyledikleri çevirmenliğin filtresinden geçmek zorundadır. Çocuklarla görüşmeniz için bir çevirmen seçip kullanırken dikkate almanız gereken kimi önemli noktalar vardır:

* Çocukları ürkütebilecek yetki sahibi birini seçmeyin. Duruma ve çocuğun ya da çocukların konumuna göre bu iş için bir erkeğin mi yoksa kadının mı uygun düşeceğini tartın.
* Eğer yetki sahibi bir kişiden bu iş için yararlanılması zorunluysa (Örneğin o yerin öğretmenlerinden başka çevirmen bulunamayabilir), çocuklarda belirli bir rahatlık duygusu yaratacak sakin ve otoriter tavırlı olmayan birini seçin. Eğer mümkünse, bırakın çocuklar kendi çevirmenlerini seçsinler.
* Kimi durumlarda, istediğiniz dilde çevirmenlik yapabilecek bir çocuk bulunabilir. En iyisi budur.
* Birden çok dilde çevirmenlik yapabilecek birini bulmanız gerekebilir. Örneğin, bir ülkenin sömürge döneminden kalan birinci dili (Fransızca ya da Portekizce gibi) kırsal kesimdeki insanlar konuşmuyor olabilirler. Bu durumda, o yerellikten çeşitli yerel diller bilen birini bulun.
* İşe başlamadan önce, nelere önem verdiğinizi çevirmene açıklayın. Özellikle vurgulayın ki, duymak istediğiniz, çevirmenin ya da bir başkasının değil çocukların kendi sözleriyle anlattıklarıdır. Kimi durumlarda çevirmen öykünün yalnızca iyi yanını göstermek isteyecek, çocuğun sözlerini çarpıtacak ya da çevirmeyi reddedecektir. Eğer böyle bir durum olursa, sakince ama kararlı bir biçimde, öğrenmek istediğinizin çocuğun söyledikleri olduğunu anımsatın ve gerekliyse sorunun bir kez daha sorulmasını sağlayın.

Bu kitapçığın başka yerlerindeki önerilerden birçoğu, görüşmeyi yapanlar için olduğu kadar çevirmenler için de geçerlidir. Çevirmenin sizin kadar duyarlılık göstermesini sağlamaya çalışın. Çevirmenlerden, bu kitapçıktan bölümler okumalarını isteyebilirsiniz. Örneğin Kendinizi tanıtma, Sınır koyma, Birbirini tanıma ve Çocukların fikir değiştirmelerine izin verme gibi bölümler özellikle yararlı olacaktır.

Görüşmenin tamamlanması

Görüşmeyi, tutarlı ve planlı biçimde bitirmeye çalışın. Çocuklar, görüşmeyi yaklaşık ne zaman bitireceğinizi anlasınlar ki düşüncelerini toparlayıp söylemek istediklerini söyleyebilsinler. İş bittiğinde, ardınızda kötü duygular ve düş kırıklığı bırakmayın.

Söyleyip de yayınlanmasını istemedikleri herhangi bir şey olup olmadığını çocuklara mutlaka sorun. Eğer okul ya da ev ile ilgili konuşmuşlarsa, görüşme bittiğinde, kendilerine yakın insanları incitecek ya da başlarını derde sokacak şeyler söylediklerini birden fark ederler. Toplanan bilgi ne kadar iyi ve dolu olursa olsun, onları böyle güç bir duruma düşürmek doğru değildir. Eldeki seçenekleri çocuklarla konuşun. Örneğin ad açıklamama, takma ad verme, kimi ayrıntıları değiştirme (bunları bırakın çocuklar yapsın) gibi seçenekler düşünülebilir. Ama çocukların istememesi durumunda kimi bilgileri kullanmamaya hep hazır olun.

*********************
Bazen, kendilerine ne demek istediğiniz bilirler,
bazen de sizin bir şeyleri harekete geçirmenizi isterler,
ama izi neyi harekete geçireceğinizi bilmezsiniz.
*********************

Çocuklar, görüşme sayesinde, daha önce hiç konuşmadıkları konulardan söz açabileceklerini düşünebilirler. Böylece, görüşme duygu boşaltımı anlamı taşıyabilir. Sonunda sarsılmış ya da heyecanlanmış olabilirler. Görüşmenin sonunda, rahatlamaları için onlara zaman tanıyın, derlenen materyal ile ne yapacağınızı anlatmadan önce çocukların kendilerini toparlamaları için onlara fırsat verin. Çocukların ne yaptıklarını bilen ve siz gittikten sonra onlara yardımcı olabilecek bir yetişkinin bulunmasını sağlayın.

*********************
Üzerinde duracağınız özel bir mesaj varsa, buna değer.
*********************

Çocukların duygularıyla baş edemeyeceğinizi hissederseniz ya da fazla zamanınız yoksa, kişisel ya da duygusal konulardan kaçının. Pratik ve somut konulardan gidin.

Geri beslenim

Görüşmenin sonunda görüşmeye ilişkin ne hissettiklerini ve bu işin daha kolay nasıl olabileceğini çocuklara sormak çok yararlı olabilir. Eğer yaptığınız herhangi bir şeyi eleştirmişlerse, bunu bir sonraki işiniz için yararlı bir tavsiye olarak alın ki, aşırı bir savunma durumuna geçmeyesiniz. Çocuklar dürüstlüğe eğilimlidirler; dolayısıyla, geri beslenimleri özellikle yararlı olabilir.

Sonunda…

Eğer tereddüdünüz varsa, şu üç şeyi anımsayın:

* Dinleyin

* Zamanınızı ferah kullanın

* Çocuklara güvenin

Görüşmeden sonra

Çocuklarla çalışma, görüşme tamamlandığında bitmiş olmaz. Takip çok önemlidir. Çünkü, çocuklar üzerinde bıraktığınız etki, düşündüğünüzden fazla olabilir.

Çocukları haberdar etmek

Materyalin ne zaman yayınlanacağını çocuklara söyleyin. Hiçbir zaman, yerine getirilemeyecek sözler vermeyin. Eğer materyalin ne olacağını, nasıl kullanılacağını bilmiyorsanız, bunu onlara söyleyin.

Makalenin/programın bir araya getirilmesi

Mümkünse, bu süreçte çocukların da sözü olsun. Örneğin onlara ilk taslağı gösterip görüşlerini alabilirsiniz.

Çok seyrek olsa bile eğer çocukları işin içine tam olarak katma olanağınız varsa, herhangi bir konuya bakış açılarından çok şey öğrenebilirsiniz. Yazmaya ya da kurguya başladığınızda, yine yetişkin gibi düşünmeye başlamak olasılığınız yüksektir. Bazen böylesi uygundur, ama eğer çocukların görüşlerini yansıtmaya çalışıyorsanız, mümkün olduğunca çocukların görüşlerinden yararlanmanızda fayda vardır.

*********************
Eğer biz gözden geçirmeseydik ortaya bambaşka bir öykü
çıkabilirdi ve mesajımızı da açık biçimde iletememiş olurduk.
*********************

Çocuklara kopya gönderme

Medyada yer almak bir çocuk için çok önemli bir şeydir. Yayınlananı onlara mutlaka gönderin. Çünkü çocukların gazetelere, radyoya ve televizyona ulaşma olanakları olmayabilir.

Değerlendirme

Eğer görüşme kayda alınmışsa, çocuklarla birlikte çalışma becerinizi nasıl geliştirebileceğinizi öğrenmek açısından bu kaydı yeniden ve dikkatle dinlemeniz büyük yarar sağlayacaktır. Bir çocuğun sözünü kestiğinizde ya da anlamadığı bir soru sorduğunuzda ne olduğunu duymak kolay olacaktır. Onları neyin rahatlattığını ve ne zaman daha kolay yanıt verdiklerini de görebilirsiniz. Çalışmanızı, çocukların kendilerini ifade etmelerine ne ölçüde yardımcı olabildiğiniz açısından değerlendirme (Yani salt kendi performansınız açısından değil) gibi bir alışkanlık geliştirirseniz, muhtemelen, kendinizinkiler dahil bütün çocuklarla ilişkilerinizin de değiştiğini göreceksiniz.

Çocuklar ne düşündüler?

Mümkün olduğunda (en azından ara sıra) çocuklara, yayınlanmış materyal hakkında ne düşündüklerini sormaya çalışın. Görüşmede olduğu gibi, bunda da çok fazla soru sormakta kaçının. Oturun ve ne dediklerini dinleyin. Beğendikleri ve beğenmedikleri şeyleri size söylemeleri için çocukları cesaretlendirin. Ne derlerse desinler, eğer kafalarındakilerini söylüyorlarsa bundan çok şey öğreneceksiniz.

Çocuklarla çalışmak:
Özel bir sorumluluk

Bütün basın-yayıncıların sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları, çocuklarla çalışırken daha da artar. Çünkü çocuklar özellikle yönlendirilebilir, duyarlı ve etkilenebilir insanlardır.

Çocuklara medyaya erişim olanağı tanıma sorumluluğu

Çocuklar görüşlerini ancak medya aracılığı ile iletebilirler, bu ise ancak medyanın onları bu konuda desteklemeleri ile mümkün olabilir.

*********************
Gazetelerde yazdıkları çoğunlukla kötü şeyler.
18, 19 ,17 yaşlardaki herkesin doğal olarak kötü olacağını sanıyorlar.
*********************

Çocukların gerçeğe sadık biçimde yansıtma sorumluluğu

Eğer çocuklar yanlış yansıtıldıklarını görürlerse, medyanın tutarlılığına olan güvenleri sarsılır.

Çocukları sömürmeme sorumluluğu

Görüşmenin heyecanı içindeki çocuk, genellikle kolayca manipüle edilebilir. Belirli anlarda, çocuklarla görüşen, istediği materyale ulaştığını hissedebilir. Uzun dönemde ise bu çocuğu düş kırıklığı ve incinmişlik içinde bırakmakla kalmaz, ayrıca herkesin etkileyen bir olgu olarak medyadaki standartları da düşürür.

*********************
Gençliğin çoğunluğunun seçme şansı yok.
Önlerine kötü örnekler konulmuş, gençlik de bunları
izliyor ve bir sürü kötülüğe sürükleniyor.
*********************

Çocukların özel yaşamlarına saygı sorumluluğu

Çocukların tam tamına yetişkinler kadar özel yaşam gizliliği hakları ve gereksinimleri vardır. Eğer çocuk kendisiyle görüşme yapılsın istemiyorsa, buna hakkı vardır. Eğer bu iş için büyükler istekli de çocuk isteksizse, son söz çocuğun olmalıdır.

Yaptığınız işin sonuçlarını göz önüne alma sorumluluğu

Çocuklar için yaşam, sizin işiniz bittiği zaman sona ermez. Ziyaretinizin etkisi konusunda düşünün ve siz oradan ayrıldıktan sonra çocukların gerekli desteği görmelerini sağlayacak önlemleri alın.

Rol modelleri

Çocuklar medyaya önem verirler. Medyanın, birçok çocuğun yaşamı üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Genellikle çocuklar da yayıncı olmak isterler. Bir basın-yayıncı olarak kendinizi ve yaşamınızı sunuş tarzınız çocukları derinden etkileyebilir. Bu etkinin olumlu ve sorumluca olmasına özen gösterin.

*********************
Büyüdüğümde, gazete yazarı olmak istiyorum. Belki gazetede işe
başlarım ve sonra televizyona geçerim. Ben de çocuklarla görüşme
yapmak isterim. O zaman, kendim çocukken nasıl duygular içinde
olduğumu anımsayacağım. Eğer çocuklarla konuşursam, çocuk
olarak neleri kullanacaksam gene onları kullanırım ve kendimi
çocukların yerine koyarım.
*********************

Ek Okuma

‘Radyoya Çıkıyoruz’ (metin ve bant)
Clare Hanbury ve Sarah McCrum
Sağlıkla ilgili yayınlara çocukları da katmak isteyen kişi ve gruplar için hazırlanmıştır.
Yayınlayan: The Child to Child Trust
İsteme adresi: TALC, PO Box 49, St Albans, Herts, AL 1 4AX, U.K.

‘Çocukların Katılımı: Sembolik girişimlerden yurttaşlığa’

Roger A. Hart
Dünyanın çeşitli yerlerinden örneklerle katılımcılığın değerlendirilmesi.
Yayınlayan: UNICEF, International Child Development Centre, Fiazza S.S. Annunziata 12, 50122, Floransa, İtalya.

‘Çocuklarla İletişim’

Naomi Richman
Sıkıntı ve travmatik koşullardaki çocuklara yönelik çalışmalar açısından yararlı bir belge.
Yayınlayan: Save the Children, Mary Datchelor House, 17 Grove Lane, Londra SE5 8RD, U.K.

‘Çocuklar için bir Ses: Çocuk Ombudsmanı Olarak Konuşuyorum’

M.Gb Flekkøy
Yayınlayan: Jessica Kingsley Puslishers, Londra, U.K.

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme için tıklayınız.